25 Şubat 2012 Cumartesi

CİLDİM


CİLDİM





Doğal giysimiz olan cildimiz ortalama 2 metrekarelik kapladığı alanla vücudumuzun en büyük organıdır. Cildimiz bedenimiz ile beden dışımız arasındaki dünyayı ayıran ince bir giysidir. Beyin, kalp, karaciğer gibi aktif ve yaşamsal önemi olan organımızdır. Çok sayıda hücreden ve sinir uçlarından oluşur. Cilt altında kaslar, kıl kökleri, ter bezleri, yağ bezleri bulunur. Tırnaklarımız, saçlarımız ve kıllarımız derinin ekleridir. Derimiz 3 katmandan oluşur.


ÜST DERİMİZ
Dıştan görünen derimizi temsil eder.  Bu katmanda kendi içinde 5 katman vardır. Bu 5 katmandan en alttaki katman üst derimizin 28-42 günde bir yenilenmesini sağlayan, hücreleri üretir. En alt katmandan mütemadiyen üretilen hücreler, deri yüzeyine çıktıkça, sertleşir, kalın bir katmana dönüşürler. Bu katman pullanarak dökülür. 28-42 günde bir olan bu değişimle cildimiz yenilenir. Dış genital alanın derisi, göz kapakları, burun içi, ağız içi derisinde üst derimizin en kalın, sert katmanı yoktur. Üst derimizin en alt katmanında bizleri güneş ışınlarının zararlı etkilerinden koruyan ayrıca herkesin kendi ırkına ve genetik yapısına göre oluşan derimizin rengini belirleyen hücreler bulunur.
Üst derinin en ince olduğu alan göz kapaklarımızın olduğu cilttir. En kalın üst cilt alanımız avuç içlerinde ve ayak tabanlarındaki derimizdir. En ince ve en kalın üst cildimiz aşağı yukarı 0,04 – 1,6 mm. civarındadır.Derimizin kalınlığı sahip olduğumuz ırka göre de değişir. Derinin rengi ve deri tipi derecesi arttıkça derimiz daha kalındır.Derimizin bütünlüğünü bozan yaralanmalar ve hastalıklar, 5 katmanının üst tabakalarında ise uğradığımız travmalardan dolayı, iz, 28 gün civarında kaybolur. Ancak derimizdeki travmalar üst derinin alt tabakasında ise, iz bırakır.Üst derimiz, alt derimizde bulunan kan damarlarından desteklenerek, hayatını devam ettirir.
ALT DERİMİZ 

Isı, ağrı, basınç duyularını algılayan SİNİRLER ; cildin esnekliğini, yani cildin iyi ya da kötü görüntüsünün temsilcisi Kollojen ve Elastin LİFLER ; vücut ısısını dengeleyen ve üst derinin yaşamına destek olan KAN DAMARLARI ; cildin nemini ve esnekliğini muhafaza eden, ısıyı dengeleyen, artık maddeleri atan TER BEZLERİ ; derimizi güneş ışınlarından koruyan, ısıyı dengeleyen, zaman zaman cinsel çekiciliğimizi artıran, zaman zaman kurtulmak için her yolu denediğimiz KILLAR , alt derimizde yer almaktadır.
YAĞ TABAKASI
Yaş aldıkça incelen, vücudumuzun ısı dengeleyicisi ve iç organlarımızı travmalara karşı koruyan yağ tabakası alt derimizin altındaki son tabakadır.

CİLDİMİZİN TEMEL GÖREVLERİ ;
 Koruyuculuk:
Ter ve yağ tabakası, deri yüzeyinde asidik bir koruma örtüsü sağlar. Derimizin değişik bölgelerinin, mikroplara karşı esas koruyucu görevi üstlenen, asit-baz dengesinin bozulmadan, temizlik sağlanması esastır. Derimizin ph'ının yağ asitlerince sağlandığını da bildiğimiz için derinin yağının fazlaca alınmasından kaçınmamız gerektiği açıkça ortadadır.
Derinin eklerinden biri olan saçlarımız, başımızı ve beynimizi; kirpik ve kaşlarımız ise gözlerimizi, çevresel etkenlere karşı korur.
 Geçirgenlik-Esneklik:
Derimiz vücudumuzu nemli tutacak kadar geçirgendir. Dengesi bozulmayan cilt kendisini korumasını bilir. Kurumayı engeller ancak aynı zamanda esnektir, dışarıdan içeriye alışverişi sınırlar.
 Vücut Isısı:
Gerek alt derimizdeki kan damarları gerek deri altı yağ tabakası vücut sıcaklığının 36,5–37 santigrat derece civarında kalmasını sağlar. Kıllar ve saçlar da buna katkıda bulunur.
 UV Işınlarına Karşı Koruyuculuk:
Üst deri altındaki renk pigmentleri, alt derimize zarar vermeyi engellemek için salınırlar.Ayrıca, derimizin ekleri kıllar ve saçlar da vücudumuzu güneş ışınlarından korurlar.
Aslında hepimizin bronzlaşma dediği görüntü, derinin kendini savunması için yerine getirdiği önemli ve kaçınılmaz bir görevidir. Ve aslında bronzlaşma, derinin güneşten zarar görmesi ile eş anlamlıdır. Bu bilgileri öğrendikten sonra,  bronzlaşmayı tercih etmek, yine de kişinin kendi seçimidir!
Duygulu Görev:
Derimizdeki sinirlerin birçoğu, duyu sinirleri olduğu için, dıştaki uyarıları ; basınç, sıcaklık, ağrı, yanma, üşüme, uyuşma, kaşınma olarak algılar. Dokunma ise, derimizin en özel görevlerinden biridir  Dokunma hem çok güzeldir hem de en büyük ihtiyaçtır. Derimize dokunma sonucunda oluşan uyarıların fiziksel ve ruhsal sağlığımız için gerekli olduğu bilinmektedir.
Vitamin Sentezi:
Güneş ışınlarının etkisi ile ön vitamin halindeki D vitaminini açığa çıkarır.
Artık Maddelerin Atımı:
Günde 1 lt kadar ter ile derimizde büyük oranda su, az bir oranda Üre, Laktik asit, sodyum Klorit gibi artık maddeler vücuttan atılır. Böylece vücudumuz serinler, ısı dengelenir, cildimiz nemlenir, artık maddelerden arınır. Yağ salgıları ve ter salgısı kıllar aracılığı ile dışarı atılır.
Doğal En Güzel Giysimiz:
Işıl ışıl, gergin, parlak bir cilt; sağlığı ifade ederken aynı zamanda çekici bir birey olmamızı sağlar. Gür, kırık olmayan, dolgun saçlar çoğu zaman yaşımızı gerilere iten bir görüntü sağlar. Sağlıksız deri, tırnaklar ve sağlıksız saçlar birçok zaman bir önemli hastalığın belirleyicisi olabilmektedir. Kimi zaman da görüntüsüne üzüldüğünüz saçsız bir kafa derisi gerçek bir erkek fizyolojisine sahip olduğunuzu simgeleyebilir.



Cildimiz Hangi Tip?
 
Genellikle cilt hastalıkları ve cilt bakımı, insanların, kendi kendilerini tedavi etmeye kalkıştıkları, komşularından aldıkları ile yetindikleri ya da evlerinde herhangi bir ürünün ve ya ilacın kullanılmasıyla çözümlenmeye kalkışıldığı önemli bir konudur. Bu vesilelerle, cilt hastalıkları hekimleri, görüntüsü değişmiş cilt hastalığını teşhis eder ancak en önemli problem de hastanın geç gelmesiyle oluşan komplikasyonların tedavisinin zorluğudur. Cilt hastalıkları tedavisi, cilt sağlığı ve bakımı meşakkatli bir süreçtir. Ev tedavilerindeki eksiklik, uygulama yanlışlıkları, kontrollerde gecikmeler tedavilerde sonucu olumsuz etkileyebilmektedir. Hayatımız içinde bu tip aynılıklar her türlü ilişkiye uyarlanabilir. Cildiye hekimlerine düşen görev, cilt hastalıkları ve cilt bakımlarına gelen hastaların sadece cilt yönünde değil, psikolojik, sosyal, toplumsal olarak da bilgilendirilmesini sağlamaktır. Kimi zaman bazı kişiler uzmanlık alanı dışında gibi görünen bu bilgilendirmelere kızmakta ve cilt doktorunun bir psikiyatrist, bir sosyal antropolog olmadığını ve bilgilerini duymak istemediğini ifade edebilir. Ancak bu durum o kişinin kişisel alanıdır. Oysaki vücut bir bütündür ve en büyük organ CİLDİMİZ ne alt ne üst beynimizden, ne de psikolojik durumumuzdan, ne de toplumsal olaylardan ayrılamaz bir bütündür. Tıptaki bütün branşlarda, klinisyen hekimlerin ilk görevi halkın bilgilendirilerek koruyucu sağlık tedbirlerinin öğretilmesidir. Sonrasında zaten uzmanlık tedavileri, müdahaleleri gelir.
İşte bu okuduklarınız eşliğinde gelin cilt tiplerini, keskin bir sınırla ayırmayalım! Yıllardır okuduklarınız, duyduklarınız, gördükleriniz sanki sizin cilt tipinizin keskin sınırlarla ayrılmış olduğudur . O halde cilt tiplerinin yıllarla değişkenliğini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz ;

YAŞ ALDIKÇA (Örneğin; ergenlik döneminde yağlı ya da karma olan bir cilt yaş aldıkça karma ya da normale veyahut normal bir cilt yapısı, karma ya da hassa cilde dönebilir.)

ÇEVRE FAKTÖRLERİ (Güneş ışınlarının yoğun ve dik olduğu mevsim ve bölgeler, solaryum, soğuk hava şartları, güneş koruma faktörlü kremlerin kullanılmaması,cilt tipinde değişikliklere yol açar.)

STRES (21. yüzyılın her türlü koşuşturma temposu, teknoloji gelişirken içten sevgilerin azalması, sevgi dokunuşlarının azalması, cildi değiştirebilir.)

HORMONLAR (seks hormonları, böbrek üstü bezleri, tiroit bezi rahatsızlıkları, şeker
metabolizması bozuklukları, karaciğer rahatsızlıkları, ciltteki olumsuzlukların en önemli göstergeleridir.)

YANLIŞ KOZMETİK ÜRÜNLER ( Estetik dermatolojide, cildiye hekimi olmayan doktorların,  rastgele ve sadece ticari uygulamaları, başta cilt tipinin değişmesine varan çok sayıda problemlere neden olabilmektedirler.)
 
 
NORMAL CİLT TİPİ
Gözenekleri küçük, esnekliğini kaybetmemiş, gergin, mat olmayan, lekesiz, ne yağlı ne de kuru cilt tipidir.
                           

Ne yazık ki 0–6 yaş arasında korunmasız maruz kalınan kış ve yaz güneşi, solaryum, hızlı hayat ve beslenme tarzı, dermatolojik yaklaşım dışındaki cilt bakımları, dış dünyadaki kirlilik ve iç mekanlardaki ısıtma sistemleri (sobalar, kaloriferler, soğutucular) yaş aldıkça normal cilt tiplerini farklılaştırır.
 Cilt hastalıkları hekimi tarafından reçete edilecek dermakozmetik ev bakım ürünlerinin düzenli kullanımı normal ciltlerin bakımı için faydalıdır. Dermatolog tarafından önerilen aralıklarla dermatolojik cilt bakımları, normal cildi koruyucu tedbirler olacaktır.
 
YAĞLI CİLT TİPİ
                                        
Genetik (kalıtıma bağlı olarak ), hormonal problemler, ruhsal sıkıntılar nedeniyle derinin yağlanması, düzeyine göre geniş gözenekleri, bazen beyaz ve siyah noktaları, bazen deri seviyesinden kabarık kırmızı ve hatta irinli sivilceleri, ağrılı kist görünümlü sivilcelerinden bir ya da birkaç tipinin bir arada gözlenmesi ile tarif edilebilen bir cilt tipidir. Bu cilt tipinde yağlanma düzeyine göre görülen bu sivilceler, fiziksel bir rahatsızlık gibi algılansa da duyguları da büyük oranda etkiler.
                                  
Mutlak surette, bu cilt tipindeki sorunlar cilt hastalıkları hekiminin tedavisini gerektirir. Medikal tedavi ile birlikte ; akne laseri, öngörülen dermatolojik cilt bakımları tabii ki tedavinin gidişatında etkin rol oynar. 



KURU CİLT TİPİ
Yağ ve ter salgılanımının normalden az olduğu aşırı kuru, hassas cilt tipidir. Genetik (kalıtıma bağlı olarak), tiroit bezi rahatsızlıkları, kadınlarda menopoz, yanlış kozmetikler, rastgele cilt bakımları, yetersiz su içilmesi, korunmasız maruz kalınan kış ve yaz güneşi, solaryum kuru cildin sorumlularıdır.
                                       
Cilt hastalıkları hekimi tarafından reçete edilecek uygun nemlendirici, besleyici ürünler kuru cildin tedavideki ilk basamağıdır.
Cilt hastalıkları doktorundan öğreneceği koruma tedbirleri ve uygun dermatolojik cilt bakımlarının uygulatılması, kuru cildin tedavisinde fayda sağlayacaktır.



KARMA CİLT TİPİ
 
Burun ve çene bölgesinde yağlanmanın daha fazla olduğu, yanak ve göz çevresinin daha yağsız, kuru olduğu cilt tipidir.
                                          
Toplumun büyük oranı (kadın – erkek) karma cilde sahiptir.
Mutlak surette, dengeyi sağlayacak dermatolojik cilt bakımları ve cildiye hekimleri tarafından öngörülen dermakozmetik cilt bakım ürünleri karma ciltlerin tedavisinde etkili olacaktır. Yanlış adreslerde cildi ne sivilceden, ne de kuruluktan kurtaramazsınız!


HASSAS CİLT TİPİ

                                        
Cilde sürülen veya temas eden bir maddenin, temas sonrasındaki ciltteki tepkisinin ; kızarıklık, kaşıntı, pullanma ile olan cevabı, bu cildin hassas cilt tipi olduğunu ifade edebilir. Her kadın, her erkek, her çocuk hassas ve hatta alerjik cilde sahip olabilir.
                                        
 
Bir maddenin, deriye belli bir süre temas etmeden ne derece hassasiyet yapacağını bilemeyebiliriz. Maddenin deriye olan tepkimesinden sorumlu tutulacak olan pozisyon, genetik yapınız olduğunda, alerji testleri uygulayarak sorumlu maddeyi tespit edebilmek mümkün olabilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder